AB ilişkilerinde kırılma noktası
11 Kasım 2016
Alper Kul ile “Gerçek Profesyonellikten Gerçek Liderliğe”
19 Kasım 2016
Tümünü gör

Gelişen Piyasalar’ın modası geçti mi?

para

Benim gençliğinde Kara Kuğular kuytu diyarlarda yaşayıp çok nadiren medeni mahallerde arz-ı endam eden utangaç yaratıklardı. Ziyarete geldiklerinde resmi tatil ilan edilirdi. Şimdi mahalleye yerleşip komşu oldular, kızımızla çıkıyorlar, statta gol sevincimizi paylaşıp, Starbucks’da ”sandalye boş mu, abi?” diye soruyorlar. Hal böyle olunca, tahmin yapmak da epeyce güçleşti tabii. Mesela, Trump’ın beklenmeyen zaferi ardından gündemin tepesine yerleşen yeni ABD hikayesi Gelişmekte Olan Piyasaları (GOP, Ülkeler = GOÜ) hallaç pamuğu gibi attı. GOP F/X Cuma günü Bernanke’nin taper tantrumu’ndan bu yana en ağır kaybına şahit oldu. Miyopik davranışların hakim olduğu bu fani dünyada geçici bir panik atağı mı yaşıyoruz, yoksa GOP’un modası geçti mi? Cevaplar çok önemli, çünkü Türkiye’nin gittikçe göze batan ekonomik ve politik risklerini göz önüne alırsak, GOP’un kalıcı olarak gözden düşmesi bizde ödemeler dengesi krizi tetikleyebilir.

Yatırımcılar seçim ardından Trump’ın 2 fasıldaki vaatlerini hemen fiyatlamaya aldılar.

Çin ve Meksika başta, GOÜ’e vergi koyma ve genelde yerli üretim ve istihdamı kayıran bir korumacılık anlayışı.
Vergi kesintileri ve çok kapsamlı bir altyapı rehabilitasyon bütçesi.
Bu bakış açısı GOP-Gelişmiş Piyasalar dengesinde radikal bir evrime yol açtı.
Trump’ın birinci tür vaatleri, zaten zar-zor toparlanan GOÜ’in büyümesini törpüler,
İkinci tür vaatler ABD’de DİBS faizleri, enflasyon ve büyümeyi yükseltir, Fed’i daha hızlı faiz artırmaya zorlar.
Yekünde, ABD başta Gelişmiş Ülkeler daha hızlı büyür ve sabit getirili varlıkları da daha cazip hale gelir. Para GOP’tan kaçar.
Hikaye derhal fiyatlandı ve bono-tahvil pazarında değer kaybı 1 trilyon dolara erişirken, GOP varlıklarından 4-5 milyar dolara varan bir kaçış gözledik.
Şokun yansımaları devam eder mi sorusuna cevap vermek için Trump’ın önümüzdeki günlerdeki adımlarına odaklanmak şart. Korumacılık ve gümrük vergileri konusunda iki kamp oluştuğunu görüyoruz. İyimserler Trump’ın bu vaatleri tutmakta zorlanacağını, kısa zamanda daha ılımlı bir tutum alacağını düşünüyor. Nedeni de yasa dışı göçmenleri ABD’den ihraç etmek işçilik maliyetlerini hızla yükseltirken, gümrük vergilerinin yol açacağı ticaret savaşı ABD sanayini olumsuz etkileyebilir. Ama websitesinde ilk 100 günlük icraatında bu adımları garanti eden Trump’ın henüz geri adım atmaya niyeti yok. Bir başka senaryoda ise, Trump bu vaatleri koz olarak kullanarak ABD’yle ticaret fazlası olan Çin gibi ülkelerle daha avantajlı ticaret anlaşmaları imzalar.
Bilemiyoruz.

Ama, Trump halihazırdaki tutumunu değiştirmedikçe, GOÜ’de tedirginlik süregelecek.

Trump’ın vergi indirimi ve altyapı harcamaları hususunda vaatleri de bütçe dengesi ve kamu borcunun azaltılması konularında çok hassas olan Cumhuriyetçi Parti çoğunluğu için biraz “tehlikeli” bahisler. Tabii, parti bunlara karşı değil, ama vergi indirimlerinin yeterli büyüme yaratıp bütçe açığını finanse etmediğin herkes biliyor artık. Trump’ın gönlünde yatan 10 yılda 6.5 trilyon dolar vergi kesintisi ve 5 yılda 1 trilyon dolar kadar ek harcama öngören paket akıl almaz boyutta artırır bütçe açıkları ve kamu borcunu. Şimdi Kongre’de Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan önderliğindeki “bütçe muhafazakarları” bu planı biraz yontmaya çalışacak.
Ortaya ne çıkacağı çok önemli. Eğer Trump istediğini elde ederse, ABD 10 yıllık tahvil getirileri önce %2.2, ardından %2.50’ye gidebilir. Fed 2017 yılında 2 değil, 4 kez faiz artırmak zorunda kalabilir. Bu senaryoda, GOP’da belki 2017’yi kapsayacak türden bir deprem gözleyebiliriz. Ama, Kongre ve Trump 1-2 trilyon dolarlık bir bütçe ve altyapı harcama paketinde uzlaşırsa, bütçe açığı ve kamu borcuna etkisi sınırlı kalır, Fed de 2017 oyun planını radikal biçimde revize etmez.
Bir kez daha vurgulayayım, Trump ve Kongre’in pazarlığı ne sonuç verecek, yeni danışmanları ve kadrosu başkana ne nasihat verecek, bilmiyorum, bileni de görmedim. Ama GOÜ’de Çin, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerde şirketler o kadar borçlu ve nakit akımı o kadar zayıf ki, tehditlerin bu denli büyük olduğu bir ortamda en gözü pek fonlar bile fiyatlar düşse dahi pozisyon almaya cesaret edemeyebilir.
Özetle kısa vadede iyimser senaryoda, GOP’da satışlar kesilir ve Trump’ın niyetlerini netleştirmesi beklenir. Kötü senaryoda, Trump aksini iddia edinceye değin, kampanya vaatlerini tutacak gibi pozisyon alınıp, satışlar devam eder. Orta vadede, yani Trump ve yeni Kongre Ocak 2017’de görevi devralınca da icraata bakılır. Eğer o günlere kadar Trump tutumunu değiştirip daha ılımlı bir söyleme kaymazsa, GOP 2017 yılın kaybeder.
Bu konuyu ayrıyeten yazacağım, ama Türkiye GOÜ evreninde artık en riskli ülkelerden biri olarak parmakla gösteriliyor. Bir yanda genişleyen cari açık ve firmaların FX borç problemi öte yanda ise her an yenisi patlak veren politik riskler var. Bu ikincisi o denli çeşitli ki, ayrı bir makale gerekecek. Ama size bir örnek vereyim. Eğer AKP-MHP TBMM’ne idam cezasını içeren bir anayasa teklifi sunarsa, AB müzakere sürecini askıya alacak. Önemli im? Valla, Mehmet Şimşek “o zaman 3cü dünya ülkesi oluruz” demiş, benim ilave yapmam gerekli mi?
GOP’ta iştahın yerine geldiği bir dünyada, bir şekilde yuvarlanıp gideriz belki, inanmıyorum, ama hadi neyse. Ama GOP’a ilginin 3-6 ay daha azaldığı bir ortamda, bu gemi bayağı su alır.

Yazar: Atilla Yeşilada

Kaynak

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir